İçindekiler Listesi
Bu yazıda hipnozun gizli kalmış 5 detayını vereceğim. Bu makaleyi bitirdiğinizde kafanızdaki “hipnoz nasıl yapılır” sorusunun yanıtını almış olacaksınız. Hipnoz süreci pek çok farklı etkinin birleştirilmesiyle oluşur. Temelde bu etkilerin hepsi kendi içinde basit de olsa hepsini birlikte kullanmak tecrübe ve çalışma gerektirir. Bir çok hipnoz uygulamasının başarıya ulaşmamasının sebebi bu adımların atlanması ya da yanlış yapılması yüzündendir.
Hipnoz Yapmanın Anlatılmayan 5 Detayı
1. Adım: Hipnoz İçin Kişi Seçimi
“Hipnoz olacak kişi nasıl seçilir? Kimler hipnoz olur?” en sık aldığım sorulardan ikisi. İlk başta belirtmeliyim ki; Hipnoza girmek isteğe bağlıdır. Hipnoz olmak istemeyen hiç kimse zorla hipnoza sokulamaz. Bunun dışında; alzheimer hastaları, bunama halindekiler, çok yaşlılar, çok küçük çocuklar, ağır akıl hastaları ve zeka özürlüler hariç herkes hipnoz olabilir. Bunun için o kişiye uygun telkin edilebilirlik modeline göre bir teknik uygulamak gerekir.
Yine de kişinin içinde bulunduğu ruh hali hipnoz olmasını engelleyebilir. Bir kez hipnoza girmemesi o kişinin hipnoz edilemez olduğu anlamına gelmez. Aynı kişi başka bir sefer çok hızlı bir şekilde transa girebilir.
Bazı insanlar çok çabuk ve kolay hipnotize olurlarken bazıları da hipnoza karşı doğal bir direnç taşırlar. Bu kişilere doğru teknik ve yeterli zaman ayrılarak uygulama yapılırsa yine başarılı sonuçlara ulaşılabilir.
Bir kişiye hipnoz terapisi uygulanacağında dikkat edilen 3 husus vardır. Biz buna İdeal Hipnoz Üçlüsü diyoruz. Bunlar; hayal gücü kullanabilme, zeka kullanabilme ve odaklanabilme yeteneğidir.
Buna ek olarak; danışan öncelikle hipnoz konusunda bilgilendirilmeli ve yanlış beklentileri varsa değiştirilmeli ya da hiç çalışılmamalıdır. Bunun için “Hipnoz Nedir?”, “Hipnoz Hakkında Yanlış Bilinenler” ve “Hipnoz Nasıl Yapılır” konularının da hipnoz uygulanacak kişiye anlatılması gerekir. Hipnoz Hakkında Yanlış Bilinenler ile ilgli yazımı buradan mutlaka okuyun.
2. Adım: Hipnoz Tekniklerinde Otorite Etkisi
İnsanların büyüme sürecinde otoriteye karşı gelmeme ve boyun eğme yatkınlığı vardır. Bilinçaltımızda otoriteye itaat etmek ister, çünkü çocukluğumuzdan beri otoriteye uymadığımızda cezalandırılmışızdır. Mesela babamızın, annemizin ya da öğretmenimizin sözünü dinlemediğimiz zamanlarda cezalandırılmışızdır. Doğal olarak da büyüme sürecinde bilinçaltımız buna uygun bir savunma geliştirmiş ve otorite karşısında ceza alma ihtimali olmasa bile boyun eğme eğilimindedir. Bu konuyla ilgili en güzel çalışmayı Robert Cialdini‘nin İknanın Psikolojisi kitabında inceleyebilirsiniz.
Bunun için ilk görüşme anından itibaren otorite hissini karşı tarafa vermelidir. Başta beden dili, bakışlar, ses tonu ve konuşma hızını doğru kullanmalıdır. Giyim olarak hipnoz uygulayan kişi hipnoz yapılacak kişiden bir parça daha şık giyinmiş olmalıdır. Gelen kişiye kendinden emin bir şekilde yerini göstermeli ve istemediği durumlar karşısında sakinliğini korumalıdır. Hipnoz uygulaması sırasında da bu kendinden eminliği sürdürmelidir.
Vücut pozisyonu olarak da danışan gözleri açık halde otururken yanında ayakta durarak ve bir elini omuzuna koyarak otoriteyi fiziksel olarak da hissettirmelidir.
3. Adım Hipnoz Tekniklerinde Fizyolojinin Etkisi
Aslında ayakta da, oturtarak da, uzandırarak da hipnoz yapılabilir. Ama tabii ki ilk tercih kişinin uzanması yönünde olacaktır. Çünkü transın vücut belirtilerinden en önemlisi kişinin diyafram nefesi alıyor olmasıdır. Bir kişi sırt üstü uzandığında ise vücudu otomatikman diyafram nefesi almaya başlar böylece transa bir adım daha yaklaşmış oluruz. Eğer kişinin uzanması mümkün değilse rahat bir pozisyonda oturması tercih edilir. Eğer uygulanacak kişinin kolları bağlıysa ya da bacak bacak üstüne atmışsa bunları açması istenir. Böylelikle kendini, enerji akışını ve ön yargılarını kenara bırakarak uygulayıcıyla ortaklaşa çalışma yapmayı kabul etmiş olur.
4. Adım: Hipnozda Tekniklerinde Ses Tonunun Etkisi
Hipnozun nasıl yapılır diye düşündüğünüzde eminim ki gözünüzün önüne tek düze ses tonunda konuşan bir adam geliyordur. Oysa bu teknik çok eskide kalmıştır ve dinamik ses tonunun hipnoz uygulamalarında daha fazla başarıya ulaştığı defalarca gözlenmiştir.
İki insan arasındaki iletişiminin üç kanalı vardır. Bunlar ‘beden dili’, ‘ses tonu’ ve kullanılan ‘kelimeler’dir. Bir dergi ya da kitap okuyorsanız yalnızca kelimelerle ilgileniyorsunuz, bir şarkı dinlerken ya da telefonla konuşurken kelimelerin yanı sıra tonalitete de algınıza giriyor, Sinema, tiyatro ya da televizyon izlediğinizde de ya da birisiyle görüştüğünüzde kelimeler, tonalite ve beden dili hepsi birden algınızda yer kaplıyor. Eğer size bu üç iletişim kanalını önem sırasına göre sıralayın desem nasıl bir sıralama yapardınız? Prof. Albert Mehrabian‘ın bu konuda bir araştırma yapmış ve araştırma sonuçlarına göre iletişimde kelimelerin önemi %7, tonalitenin önemi %38, beden dilinin önemi ise %55… Yani ikili iletişimde neredeyse tüm konuşmayı beden dilimiz ve ses tonumuz yapıyor.
Doğal olarak da hipnoz uygulamalarında uygulanan kişinin gözleri kapalı olduğundan ve beden dilimizi algılayamadığından kelimelerimizin ve ses tonumuzun önemi artıyor. Söylemek istediğimiz şeyi ses tonumuzla hissettirmemiz gerekiyor.
Neredeyse bütün hipnoz uygulamaları rahatlama süreciyle başlar. Dolayısıyla ilk başta rahatlama ve gevşeme telkinleri verilirken uygulayan kişinin de rahat ve sakin bir ses tonu olmalıdır. Eğer bir sporcuyla çalışılıyorsa ve örneğin onun zihinsel bir antreman yapması isteniyorsa da bu sefer de coşkulu bir ses tonu takınılmalıdır.
5. Adım: Hipnoz Tekniklerinde Odaklanmanın Önemi
Hipnoz teknikleri aslında transa ulaşmak için kullanılan araçlar bütünü olarak da tanımlanabilir. Trans ise bir odaklanma durumudur. Yolda arabayla giderken, bir kitap okurken, bir dersi dinlerken, sevdiğiniz bir konserde, hayal kurarken yaşadığınız durumlar transdır. Aslında kişinin iç dünyasında ya da dış dünyasında bir şeye odaklanma durumudur. Trans durumuna giren kişinin hayal gücü aktifleşir, öğrenme hızı artar ve bilinçaltıyla iletişim kanalı açılır.
Hipnoz uygulamalarında da erişilmek istenen ruh hali, trans durumudur. Bunun için de hipnoz uygulanacak kişinin öncelikle dış dünyasında bir noktaya odaklanması istenir. Ardından oluşan odaklanma halini yavaş yavaş iç dünyasına çevrilir. Gözlerini kapatması istenir ve ardından ona düşünüp içine girebileceği bir hayal verilir. Örneklemek gerekirse: “… Ve sen yukarıdaki ampule bakmaya devam ederken gözlerin yorulacak. (Burada dış dünyada bir nesneye odağı yönlendiriliyor.) Gözlerin yoruldu ve iyice ağırlaştı. Şimdi yavaşça gözlerini kapat ve daha da rahatla, sakinleş, gevşe… Şimdi kendini yemyeşil bir ormanın içinde hayal et… Etrafında ağaçlar, çiçekler, kuşlar var… Gökyüzü berrak… Bunu hayal edebiliyorsan başını salla?…” gibi ona içine girebileceği bir hayal verilir. Eğer ki kişi başını sallarsa o an transdadır.
Bu yazıda kafanızdaki “Hipnoz nedir?”, “Hipnoz nasıl yapılır?” gibi sorulara bir nebze cevap verdiğimi düşünüyorum. Ayrıca hipnoz teknikleri ve hipnoz eğitimi ile ilgilenen herkesin öğrenmesi gereken ilk konuyu yani başarılı bir hipnoz seansının basamaklarını anlatan yazımı buradan okuyabilirsiniz.Eğer bu yazıyı beğendiyseniz bu konuyla ilgilenen kişilerle paylaşabilirsiniz. Daha detaylı olarak bu konuyla ilgilenme istiyorsanız eğitimlerimizde ve kitaplarımızda bu aşamaların hepsini detaylı ve uygulamalı bir şekilde işliyoruz. Bir gün sizi de bekleriz. 🙂
Sevgiler